26 Aralık 2015 Cumartesi

Kırmızı pancar salatası 'Vinegret'



Türk mutfağında kırmızı pancar içeren yemekler neredeyse hiç yok. Sağlığımız için ne kadar faydalı bir sebze olduğunu son zamanları sık sık sosyal medyada çıkan haberlerden görüyoruz. Kalp damar hastalıklarına, yüksek kan basıncına, kansere karşı ve daha bir çok hastalıkları önleyici etkisi olduğunu yazıyorlar. Pancarın faydalarını detaylı bir şekilde anlatan bir kaç yazıyı aşağıdaki linklerden göre bilirsiniz.

http://www.radikal.com.tr/yasam/kirmizi-pancarin-faydalari-say-say-bitmez-979009/

Bir taraftan da turp, lahana gibi 'zayıflatan' yiyeceklerin başında geldiği için detoks olarak suyunu sıkıp içenler var. Vücudumuzda nasıl bir etki yarattığını, etkisinin olup olmadığını net bilgilerim olmadığından dolayı zor dilde bilimsel olarak anlatmaktan kaçınıyorum. Ama çiğ halde tadı gerçekten berbat. Elma, havuç gibi tatlı meyvelerle karıştırılıp içile bilir. Zayıflamak isteyenler, kalp damar sistemin güçlendirmek isteyenler bu tada katlanır galiba. Sonuçta maydanoz suyuna zencefil atıp, sirkeyle limonu karıştırıp, üstüne de sarımsak ezip... Bunların hepsine katlanmadık mı, katlandık. Genç ve formda kalmak günümüzde bir saplantı haline gelmiş gibi hissediyorum.


Neyse, bugün ben pancardan bahsetmek istiyorum. Pancarı ben pişmiş olarak tüketmeyi seviyorum. Sibirya yakınlarında büyüdüğüm için mi, salatası, turşusu, çorbası her çeşit yemeklerde  çok tanıdık ve alışık olduğum bir tattır benim için. Ailemin Türk tarafı (çoğunluk) yemeklik malzeme olarak kabul etmezse de ben kışın her fırsatta yemeklerde ondan kullanmaya çalışıyorum. Rusların meşhur pancar ve lahana çorbası 'Borş'tan başlayarak turşusu, salatası hatta tatlısını bile denemek istiyorum. Ama o daha sonraki zamanlarda. Bugün pancar yemekleri içinde favori tuttuğum tarifi paylaşmak istiyorum. Pancar salatası 'Vinegret' 

Bu salata ismini bir zamanlar Beyaz Rusya'da popular olan, sirke, zeytin yağı ve hardal sosundan oluşan Fransız sosu vinaigrette' ten alıyormuş. 19 Yüzyıl Rusya'da Fransız kültürünün baskın olduğu bir dönemdi ve bu etkinin izleri bazı yemeklerin adında daha da görüle biliyor demek. Gerçi, bu salataya hardal sosunu koyanlar var mı; ilk yapılan vinegret'in bugünlerde farklı ülkelerde yapılan benzer salatalardan ne farkı var kestirmek zor. Vikipedi'ye göre klasik Rus vinegret'i pancar, havuç, patates, soğan ve salatalık turşusundan oluşur. Tabii ki, günümüzde her kes kendi zevkine göre farklı versiyonlarını yapıyor. Benimkinde soğan ve salatalık yok. Onun yerine lahana koymayı tercih ediyorum. Doğrusu bizim oralarda (Güney Sibirya Küzey Kazakistan arası:) böyle yapmayı tercih ediyorlar biz de ona alıştık. Bu tarifte en önemli nokta, haşlanmış pancarın tüm salataya kattığı güzel bir kırmızı renk ve tatlımsı bir tadı. Özellikle zeytin yağıyla karıştıktan sonra bir iki saat buzdolabında bekletilirse tadı gerçekten dayanılmaz oluyor. 

Malzemelerin tek tek sayacak olursak:
- 1 tane büyük boy kırmızı pancar
- 1 tane orta boy havuç 
- 1 tane orta boy patates
- 200 gr lahana 
- 2 yemek kaşığı zeytin yağı 
- 1 tatlı kaşığı elma sirkesi 
- tuz ve kara biber 

Yapılışı: 

Pancarı, patatesi ve havucu yıkadıktan sonra soymadan bir tencerede haşlıyoruz. Patates ile havuç ortalama 20 dakikada piştiği için onları önce çıkartıyoruz, Kabuklarını soyup küp küp doğruyoruz. Pancarı 20 dakika daha fazla haşlıyoruz. Pancar çok büyük ise soyup bir kaç parçaya kestikten sonra da haşlanır. O zaman pişme süresi yaklaşık 30 dakika olur. Yine de çatalı batırarak pişip pişmediğini kontrol etmenizde fayda var. Pişmiş olan pancara çatal kolay batması gerekiyor. 

Sebzeler pişerken lahanaya ince doğruyoruz ve bir kaba alıp üzerine tuz serpiyoruz. Suyunu bıraktıktan sonra (yaklaşık 10 dakika bekliyoruz) elimizle sıkıp salatayı karıştıracağımız bir kaba alıyoruz. Üzerine küp küp doğradığımız sebzeleri ekliyoruz. Tuz, kara biber, zeytin yağı ve sirkeyi koyuyoruz ve karıştırıyoruz. Biraz beklettikten sonra (ya da hiç bekletmeden) afiyetle yiye bilir siniz. 

22 Aralık 2015 Salı

Muzlu Çikolatalı Vegan Pasta



Malzemeler 

taban için
1 su bardağı fındık
5-6 tane hurma
1/2 yemek kaşığı kakao

çikolatalı kısım için 
1 su bardağı suda bekletilmiş suyu süzülmüş kaju fıstığı
1 su bardağı kabuğu temizlenmiş badem
yarım su bardağı badem sütü
1 orta boy muz
1 paket bitter çikolata
1/2 kaşık hindistan cevizi yağı

Üst kat için 
2 su bardağı hindistan cevizi rendesi
2 su bardağı badem sütü
2 orta boy muz
1 paket vanilya

Öncelikle pasta tabanını hazırlamak için fındık, kakao ve hurmaları rondodan geçiriyoruz. Macun kıvamında (ondan da sert ola bilir) olan karışımı 20 cm çapında kelepçeli kek kalıbının altına yayıyoruz. Kek kalıbının altına kelepçeli bölümü takmadan önce yağlı pişirme kağıdı koymayı unutmayın. Sonradan pastanızı kestiğinizde zorlanmamak için hamurun fazla yumuşak olmamasına dikkat edin. Hatta bazı yerleri taneli bile ola bilir. Nasılsa kalıbın altına yayıp üzerine biraz bastırdığınızda şekil alır bozulmaz. Tabanı buzdolabına kaldırdıktan sonra pastanın ikinci katını hazırlamaya başlıyoruz.
Bunun için en az 2 saat suda bekletilmiş ve suyu iyice süzülmüş kaju fıstığını ve kaynar suda 20 dakika bekleterek kabuğunu soyduğumuz bademi mutfak robotuna alıyoruz. Üzerine badem sütünü, doğranmış muzu ve vanilyayı koyuyoruz. Küçük tencerede ya da cezvede bitter çikolatayı hindistan cevizi yağıyla benmare usulü eritiyoruz. Ben evdeki en küçük tencereyi içinde su kaynayan çaydanlığın üstüne koyarak erittim. Erimiş çikolatayı muz karışımının üstüne döküyoruz ve robotu çalıştırıyoruz. Daha da yoğun çikolata tadı istiyorsanız çikolata miktarını ya da koyduğunuz kakao tozunu çoğalta bilirsiniz. Bu karışımı buzdolabında beklettiğimiz pasta tabanının üzerine koyuyoruz.
Pastamızın son katını hazırlamaya geçiyoruz. Bunun için temizlediğimiz mutfak robotuna hindistan cevizi rendesini, doğranmış muzları, badem sütünü ve vanilyayı koyduktan sonra 3-4 dakika karıştırıyoruz. Krema gibi kıvam elde ettikten sonra çikolatalı kısmın üzerine döküyoruz
Kek kalıbını buzdolabının buzluk kısmına koyup en az bir gece bekletiyoruz. Tüketmeden 3-4 saat önce dışarı çıkartıyoruz. biraz çözüldükten sonra kelepçeli kalıbı çıkartıyoruz ve dikkatlice fanusa koyuyoruz. Tamamen çözüldükten sonra üzerini kakao ve muz dilimleriyle süsleye bilir siniz.


Ben misafirlerime akşam ikram edeceğim düşüncesiyle pastamı buzluktan öğleden sonra çıkartmıştım. Biraz daha erken davranmadığıma pişman oldum. Tam çözülemiyordu. sabahtan ya da saat 11-12 civarında çıkartsam iyi olurmuş. Şükür, misafirlerim beklenen saatten daha geç geldiler de öyle yetiştim. Pasta çok katlı olunca tam çözülmesi için zaman gerekiyormuş bunu öğrenmiş oldum:)
Süslemek için serptiğim kakaoyu da buzları tam çözülmemiş pastanın üzerinde ıslanıp kararmaya başlayınca fark ettim:( Düzeltilmesi zor bir durumdu ama tadı gerçekten güzeldi. Böyle hatalar bir sonraki vegan pasta yapımında olmayacak diye umuyorum.

19 Aralık 2015 Cumartesi

Üç renk tatlı


Daha önceden söylediğim gibi un, yumurta ve süt ürünleri kullanmadan yapacağımız tarifler için şekil vermek adına, genellikle dondurarak tüketeceğimiz metoda başvurmamız gerekiyor. Ana malzeme olarak Önderim'in çok sevdiği kuru yemişler kullanıldığı için miktarın çok olmaması gerekiyor. Yukarıda resmini gördüğünüz tatlının bir tanesi bile bir kişiye yetiyor. Farklı şekiller oluşturmak için pasta malzemeleri satan dükkandan aldığım silikon mini kek kalıpların kullandım. Onlardan her yerde satıldığı için rahatlıkla bula bileceğinizi düşünüyorum. Buzlukta en az bir gece beklemesinde fayda var. Yemeden yarım saat önce çıkartıp tükete bilirsiniz.

Malzemeler: 

Beyaz için 

  • 2 yemek kaşığı kaju fıstığı 
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi
  • 1/2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı 
  • 1 paket vanilya 
  • 1 yemek kaşığı bal


Yeşil için 

  • 2 yemek kaşığı toz antep fıstığı 
  • 1 yemek kaşığı kaju fıstığı 
  • 1/2 orta boy kivi 
  • 1 yemek kaşığı bal 


Kahve rengi için 

  • 2 yemek kaşığı kaju fıstığı
  • 1 yemek kaşığı toz fındık 
  • 1 yemek kaşığı kakao 
  • 4 tane hurma
  • yarım yemek kaşığı pekmez

* kullanılan kaju fıstığı miktarı toplam 1 su bardağı. En az 2 saat suda bekletilmeli. Kullanmadan önce yıkanıp fazla suyu mutfak bezi üstünde serilerek alınmalı

Her renkteki karışımları ayrı ayrı el blenderi kullanarak eziyoruz. Büyük mutfak blenderi kullanmanızı tavsiye etmiyorum. Malzeme çok az olduğu için kenarlarına çekilip ortası boş kaldığı için karıştırmak zor olur. Ama malzeme miktarını çoğaltarak yapmak isterseniz deneye bilir siniz. Her şekilde, el blenderini kullanmak bana daha pratik geliyor.
Her karışımdan kaşıkla alarak silikon kalıplarını dolduruyoruz ve buzdolabının buzluk kısmına koyuyoruz. Yukarıdaki ölçülerden bende 6 tane çıktı onları da bu şekilde yerleştirdim.

Kakaolusu biraz arttığından onu buzdolabında bekletip, ertesi gün kalıbı boşaltınca iki tane olarak tekrar yerleştirdim ve dondurdum. Toplam 8 tane oldu.




16 Aralık 2015 Çarşamba

3 malzemeyle 5 dakikada 'Özel' kurabiye


Öndere atıştırmalık bir şey yapmak için bugün sadece 15 dakikam vardı. Tabii ki ne yapacağımı düşünmek için de 5 dakikam. Çok şanslıyım:) Yine fındık fıstıklarını ezeceğim ama onları yapmaktan usandım. Yemekten Önder daha usanmadı ama. Dün yumurtayla yaptığım ekmeği yemedi. Demek kokusunu beğenmedi. Bugün de sadece akını kullanayım yer mi acaba dedim. Çoktan düşündüğüm bir tarif vardı. Marketlerde satılan koko kurabiyelerine benzer bir şey yapmak istedim. Ama şekersiz nasıl yapacağımı bilmiyordum. Genelde pasta gibi tariflerde bal ya da şurup kullanıyordum. Bu tarif yumurta akının sert bir köpük haline gelmesi üzerine kurulu olduğu için bal koyarak sonuç elde edemezdim. Aklıma kazakların sık yaptığı çakçak tatlısı geldi. Şekersiz hamurdan ince ince şeritler kesilip kızgın ateşte kızartılır ve üzerine bal konur. Aynısını uygulamak geldi aklıma. Kurabiyelerimi piştikten sonra tatlandırmak bu sorunumun çözümü ola bilir dedim ve çok pratik, hafif ve çok kolay; her zamanki gibi unsuz, şekersiz, yağsız ve sağlıklı; 3 malzemeden oluşan 5 dakikada hazır olan atıştırmalık hazır oldu. 

Uygun diyetler 

Glütensiz-kazeinsiz
GAPS 
PALEO 
Malzemeler

- 1 yumurta akı 
- 2 yemek kaşığı hindistan cevizi
- 2 yemek kaşığı bal 

Yapılışı

İlk önce kullanacağımız yumurtayı en az 1 saat önceden buzdolabından çıkartıp bekletiyoruz. Sık sık pasta, kek yapıyorsanız bunu iyi biliyorsunuzdur. Tepsiye yağlı kağıdı seriyoruz ve fırını alt-üst programda 200 derecede ısıtmaya başlıyoruz. Yumurtanın akını ayırdıktan sonra kar beyaz halini alıp köpürene kadar mikserle çırpıyoruz. Bu aşamada kabın ve mikser ucunun kuru olması yumurta akının kabarmasında çok önemli. Hazırladığınız beyaz köpük, kabı eğdiğiniz zaman dökülmüyorsa hazır demek. Kenar kısmına hindistan cevizi rendesini koyuyoruz ve yemek kaşığıyla köpüğü söndürmemeye dikkat ederek alttan yukarıya doğru yavaşça karıştırıyoruz. Yalnız karıştırma işlemi fazla sürerse köpük söne bilir. Buna da dikkat etmeniz gerekli. Karışımdan tatlı kaşığını doldurarak alıyoruz ve yağlı kağıdın üstüne herhangi bir şekil vermeden topaklar halinde belli bir aralıklarla diziyoruz. Elinizde varsa benim gibi mini kek kalıplarını kullana bilirsiniz, Hepsi aynı büyüklükte olur. Ama herkeste ondan bulunmadığını bildiğim için şart görmüyorum. Zaten karışım akışkan değil, fazla da kabarmaz o yüzden tepsinin üzerinde de olur. En önemlisi tepsiyi önceden hazırlamak ve fırını açmak. Isınmış olan fırına koyup 5 dakika, üzeri pembeleşince kadar pişiriyoruz. Fırından çıkarınca bir tabağa alıyoruz ve daha soğumadan üzerinde bal gezdiriyoruz.

Okula gitmeye hazır bile!


14 Aralık 2015 Pazartesi

MUZLU KURABİYE


Daha önceden dediğim gibi Önder yumurta konusunda aşırı hassas. Hiç bir şekilde, hiç bir şeyin içinde yedirmek mümkün değil. Bu durumda ne yapa bilirim diye ilgili siteleri gezerken yumurtaya alerjisi olan çocuğun annesine rastladım. Daha doğrusu onun yumurtasız tariflerini topladığı bir blog çıktı karşıma. Ve orada yumurtayı neyle yer değiştire biliriz başlığı altında koca liste vardı. Yazının linkin burada veriyorum ama Rusça yazdığından dolayı sizin için bir şey ifade eder mi bilmem. Yazımın alt kısmında Rusçadan çevirsem işe yarardı belki ama ona şimdilik yeterli kadar vaktim yok. Neyse ben gene de çalmış, kendim icat etmiş olmayım.  

yukarıdaki siteden yumurtanın yerine kullana bileceğimiz elma püresi, yumuşak tofu, bal kabağı, muz, öğütülmüş keten tohumu gibi bir düzine gıda buldum. Tabii ki bunlar kek, pasta gibi şeylerin yapımında kullanılmaz. Tart hamuru, krep, kurabiye gibi kabarma gerektirmeyen tariflerde sadece yumuşaklık sağlanması için az miktarda hamurdaki kuru malzemeleri bir araya getirmek için katılır. Çünkü kazeinsiz diyet uyguluyorsanız süt, yoğurt, tereyağı kullanamazsınız.  

Malzemeler; 
- 1/2 büyük muz
- 1 tatlı kaşığı hindistan cevizi yağı 
- 1 yemek kaşığı hindistan cevizi rendesi 
- 5-6 tane kuru kayısı  
- 1 çay kaşığı tarçın 
- 5 yemek kaşığı fındık tozu 

Muzu önce çatalla eziyoruz sonra el mikseriyle topakları gidene kadar çırpıyoruz. Üzerine hindistan cevizi yağı, hindistan cevizi rendesi, küp küp doğranmış kayısı, tarcın koyup iyice karıştırıyoruz. Fındık torunu koyduktan sonra koyu, yapışkan bir madde elde ediyoruz. oklavayla açmanızı tavsiye etmem, çünkü bu mümkün değil. Elinize her yere yapışır. En iyisi kaşıkla alıp yağlanmış silikon kalıplarına koymak. Ama daha kolayı rafadan yumurtalık kullanmak. Benim elimde plastik olanı vardı.


içini yağladıktan sonra hamurdan yemek kaşığıyla alıp dolduruyoruz. Üstünden bastırarak şekil almasını sağlıyoruz ve bir ucundan bastırarak yuvasından çıkartıyoruz. Yağlı kağıt serili tepsinin üzerine diziyoruz, 200 derecede önceden ısıtılmış fırında 10-15 dakika tutuyoruz. Elinizin altında öğütülmüş fındık varsa bu kurabiyeleri 15 dakikada kolayca yapa bilir siniz.Afiyet olsun.

13 Aralık 2015 Pazar

Fındıklı toplar


Bu minik şirin toplar sıkça yaptığım glütensiz, şekersiz, süt ürünleri içermeyen ve sıcak işlem görmeyen tariflerimin içinde en hızlısı diye bilirim. 3 malzemeden oluşuyor, yapılışı çok kolay ve en önemlisi oğlum bunu YİYOR! Daha önceden söylediğim gibi yemek konusunda fazla seçiciyiz. Bazen de yemeye bilir paşa. Kendisi bilir. Hazırlayıp, süsleyip güzel bir resmin çektikten sonra ilgisi olan herkesle paylaşmak boynumun borcu gibi hissediyorum. Bu arada, yemek resimlerin çekmek sandığım gibi kolay bir iş değilmiş. Blog açtığımdan bu yana  en çok bu konuda zorlanıyorum. İyi bir kamerayla düzgün çekim en basit yiyeceği bile sanat eserine dönüştüre bilir, elbette tersi bir durumda en gösterişli yemek bile resimde soluk kalır, pek ilgi çekmez. O yüzden yemek hazırlamak 15 dakikamı alıyorsa, fotoğrafını çekmek 20 dakikamı ala biliyor. Bazı tarifleri adım adım resimlemek istiyorum, ama bir yandan yemekle meşgul olmak, bir yandan kocaman kamerayı sürekli kaldırıp indirmek şimdilik zor oluyor. O yüzden bazı tariflerimi hazır olduktan sonra tek resim olarak paylaşıyorum. İlerleyen zamanlarda tarifleri daha detaylı göstere bileceğimi umuyorum ve şimdiye kadar beğenemediğim resimlerimin kalitesini arttırmayı başaracağım.

Malzemeler
  • 1 kase işlenmemiş fındık 
  • 5-6 tane hurma
  • 1 yemek kaşığı kakao
Süslemesi için: 
  • 2 yemek kaşığı toz Antep fıstığı 
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi rendesi 

Fındıkları mutfak robotunda toz haline getirdikten sonra içine kakao ve hurmaları koyuyoruz ve robotun kapağını kapatıp 2-3 dakika daha çalıştırıyoruz. Hurmaların etli olmasına dikkat etmeniz lazım. Bayat ve kuru hurmalarla karışım hamur haline gelmez. Ben aktarlarda küçük kutuda satılan hurmadan alıyorum. İran hurması derler galiba. Karışımın mutfak robotunda işlem gördükten sonra hamur haline gelmesine gerek yok. Önemli olan kakaonun iyice karışması ve fındıkların hurmayla harmanlanıp şekil vere bilecek duruma gelmesi. Benim karışımım kaseye boşalttığım zaman tane tane duruyordu. acaba az mı çalıştırdım ya da hurması mı az diye düşündüm başta. Sonra elimle bastırarak bir araya getirip topak yaptım daha iyi oldu. Daha cıvık olsaydı şekil vermek için buzdolabında bekletmem gerekirdi. Bu topaktan elimle küçük küçük kopartarak avucumda yuvarlak toplar yaptıktan sonra onları önceden iki ayrı tabakta hazırladığım antep fıstığı yla hindistan cevizi rendesine buladım. Ve hazır! Kurabiye kavanozunda gerçekten güzel durmuyor mu:) Tadı da harika, yapılışı kolay, ve en önemlisi sağlıklı. Denemenizi tavsiye ediyorum. 

11 Aralık 2015 Cuma

süt ürünleri olmadan da yaşamak mümkün


Süt ve süt ürünlerin yasaklayan diyet ile ilgili konu açılınca insanlar genelde tedirginlik hissediyorlar. Çünkü yıllar boyu sağlıklı beslenmek günde 1 bardak süt içmek, bolca yoğurt, peynir yemek demek düşüncesiyle büyüdük. Son zamanları bu düşüncenin pek doğru olmadığını gösteren araştırmalar yapılmaya başladı. Süt ürünlerinde bulunan hayvansal doymuş yağların sağlığımıza nasıl zararlı olduğu bir yana, sütteki laktoz bazı insanlarda bağırsaklardan kana sindirilmeden geçerek vücudu zehirliyor. Bu konuyla ilgili çok yararlı bulduğum yazıyı aşağıda getiriyorum.

Her toplumda asırlar boyu oluşan dogmalar vardır. Bir yanda onlara sıkıca sarılıp bırakamayan klasikler vardır, öte yanda sisteme karşı çıkanlar, yeniliklere açık olanlar da vardır. Doktorumuzun çocuğuma peynir, tereyağı dahil tüm süt ürünlerini yasakladığını söylediğim zaman arkadaşımın şaşkın bakışlarla bana bakarak 'Doğru mu bu sence? Çocuk kalsiyumu nasıl alacak?' dediğini hatırlıyorum. Bu konuda ben ikinci, devrimci grubun içindeyim ve kalsiyumu başka kaynaklardan almak mümkün olduğunu düşünüyorum. Tabii ki diyet meselesi tamamen kişiye özel kurulduğunu, düzenli olarak doktor kontrolünden geçip, gerekli tahliller yapıldıktan sonra diyet listesinin oluşması gerektiğini de unutmamak lazım. 

Kalsiyum açısından zengin yiyeceklerin başında brokoli, yeşil yapraklı sebzeler, portakal, kuru incir, lahana ve badem geliyor. Brokoli gibi yiyecekleri yeme problemleri olan 5 yaşındaki çocuğuma yedirmek oldukça zor oluyor benim için o yüzden diğer gıdalara, özellikle bademi sık sık kullanmaya çalışıyorum. Sek yemeyi daha çok seviyoruz ama ben un ya da süt haline getirerek kekine, ekmeğine, içeceğine bolca koyuyorum. Badem unu aktarlarda satılıyor. Bulamadığınız zaman da evde mutfak robotunda kolayca yapa bilirsiniz. ama makine güçlü olmazsa yeterli kadar ince öğütülmeye bilir.  Puding, krema, smoozie gibi tariflerde yapımı çok kolay badem sütünü kullanıyorum. 1 su bardağı çiğ bademi 4 su bardağı suyla karıştırıp mutfak robotundan geçiriyorsunuz ve süzdükten sonra kullanıma hazır badem sütü elde ediyor sunuz. Aşağıda detaylı ve resimli badem sütü tarifini getiriyorum. 



10 Aralık 2015 Perşembe

Hindistancevizli kurabiye

İçinde bol miktarda nişasta ve bazılarında şeker olduğundan dolayı glütensiz unu bile fazla kullanmamaya çalışıyorum. Yumurtanın kokusuna da fazla hassasız. Bunlar olmadan ne tür bir şey yapa bilirim diye araştırırken vegan diyetine uygun tarifler çok çıktı karşıma. Bu diyeti benimseyen insanlar sıcak işlem görmeyen yemekleri tercih ediyormuş. Genelde herhangi bir yiyecekleri çoğu zaman kuruyemiş ya da çerezleri ezerek, döverek, sıkarak, doğal yağlarla karıştırarak vs. hamur ya da krema haline getiriyorlar ve sonrasında dondurarak tüketiyorlar. Daha çok smoozie olarak içiyorlar sanırım ve pasta şeklini vermek istediğinde bir gece dondurucuda bekletiyorlar. Ben birkaç tanesini denedim. Benim oğlum fıstık fındıkları seviyor ama bunlar çok fazla işlem görünce zavallılarım suyu yağı çıkıyor. Üstelik bir kalıba sokmak için extra yağ konulması kaçınılmaz oluyor. O yüzden yenmesi biraz ağır oluyor. Belki ilerleyen zamanlarda bu tür pasta işlerinde kendimi geliştirirsem bu problemi çözerim. Şimdilik çok beğendiğim bir sporcu bayanın blogundan uyguladığım ve kendimce şeklini değiştirdiğim tarifle paylaşmak istiyorum. Tarifin orijinalini buradan bula bilir siniz.


Malzemeler:

-          1 kase öğütülmüş fındık badem karışımı
-          4-5 tane hurma
-          1 kaşık kakao

Kreması için

-         1 kase hindistancevizi
-          1 yemek kaşığı hindistancevizi yağı 

      Öğütülmüş fındık badem, kakao ve hurmaları mutfak robotundan geçirdikten sonra bir kaseye boşaltıyoruz. Elimizle bastırarak yapışmasını ve sert bir hamur oluşmasını sağlıyoruz. Alt kısmını hazırlayana kadar bu karışımı buzdolabında bekletiyoruz.
     


      Kremasını hazırlamak için hindistancevizini mutfak robotuna koyuyoruz üzerine bir yemek kaşığı hindistancevizi yağı ekliyoruz ve robotu 3-4 dakika çalıştırıyoruz. Burada robotun güçlü olması gerekiyor yoksa hindistancevizi taneleri yağını bırakıp sıvılaşmıyor. Bende öyle oldu. Asıl tarifinde karışım akışkan krema haline geliyordu. Ben kaç kere robotu durdurup duvarındaki kısmı ortaya indirerek karıştırsam da akışkan hale gelmedi. O aşamada el robotuyla karıştırmayı devam etsem istediğim sonuca varırmışım. Onu sonradan öğrendim. Ama o anda ben kremayı öyle taneli halinde kullandım. Yine de tadı güzel oldu.
     
     Kremayı hazırladıktan sonra buzdolabından alt taban için hazırladığımız hamuru çıkarıyoruz ve bir oklava yardımıyla üzerini filmle örterek ince açıyoruz. Küçük çay bardağı kullanarak daireler kesiyoruz ve daireleri streç filmle kapladığımız küçük tart kalınına yerleştiriyoruz. Üzerine hindistancevizinden yaptığımız karışımı koyduktan sonra 2-3 saat ya da bir gece boyu dondurucuda bekletiyoruz.






açılış yazım

Benim sağlıklı beslenme serüvenim çocuğumun birisine doktorlar tarafından diyet önerilmesinden başladı. Önceden ben de herkes gibi yememe içmeme dikkat etsem de pek takıntı haline getirmiyordum. Kilo sorunu da hiçbir zaman yaşamamışımdır çok şükür. Ama doğru beslenmenin bizim sağlığımız için ne kadar önemli olduğunu üçüzlere hamile kaldığımda öğrenmiştim. Riskli gebelik olduğundan dolayı doktor kontrolü altında hamilelik boyu diyet uygulamam bu süreci sorunsuz atlatmamı sağladı. Ancak sonradan çocuğuma otizm teşhisi konulduktan ve glütensiz kazeinsiz diyet uygulamak zorunda kaldığımda unsuz, sütsüz, yoğurtsuz, yaşamak olanaksız gibi geliyordu. Fakat gün geçtikçe yediklerinin, daha doğrusu yemediklerinin çocuğumun davranışlarına yansıdığını gördüm. İyileşmeye başladı demek zor, çünkü ağlama krizleri, uyku düzeni bozuklukları daha devam ediyordu. Sonra GAPS diyetiyle tanıştık. Önceden glütensiz olduğundan dolayı bol bol verdiğimiz patates ve mısır unu gibi gıdaları kestik. Ağlama krizlerinden öyle kurtulduk. Tuvalet eğitimini edindik. Uyku problemleri, saç çekme, agresif davranış gibi sorunlarımız vardı. Birkaç ay sonra rutin doktor kontrolünde çocuğun bağırsaklarında mantar bulunduğunu ve ara ara sakinleştirmek için verdiğimiz şekerleri ve doğal olduğunu düşünerek tükettiğimiz cezeryeyi kesmemiz gerektiğini öğrendik. Yani yiye bilecek gıdalar listemiz gittikçe azalıyordu ve glütensiz kazeinsiz diyet bize yeterli olmadığı ortaya çıktı. Yeme takıntısı (belli bir besinlere aşırı düşkünlük) olduğuna rağmen farklı tarifleri denemek istiyordum ve bu oldukça zordu benim için. İngilizce, Rusça kaynakları araştırırken paleo, vegan gibi diyetteki yeni akımları keşfettim. Bunların her hangisin sıkı bir şekilde uyguladığımı söyleyemem ama onların bazı tarifleri ve çözümleri oldukça işime yarıyor. Bazı tarifleri olduğu gibi uyguluyorum. Bazılarının bir kısmını kendi kafama göre kendi tariflerime kullanıyorum. Aşağıda sağlıklı beslenmeyle ilgili yemek tarifleri paylaşan bazı siteler ve blog yazarların getiriyorum:

Böyle siteleri ve blog yazıların gezmek gerçekten çok işe yarıyor. Mesela önceden glütensiz diye bulduğum tariflere bakarak glütensiz un karışımından kek ya da kurabiye yapardım. Çok lezzetli (bana göre) olduğuna rağmen çocuğum önce kokluyordu sonra yemeyi reddediyordu. Aşırı hassas olduğundan içindeki yumurtanın kokusunu sevmediğini düşündüm. Yukarıdaki sitelerin birinde yumurtayı neyle değiştire bileceğimi öğrendim ve denedim. Yumurta yerine muz koyarak yaptım kekini. İşe yaradı. Demek istediğim, böyle detayları maalesef doktorlar söyleyemiyorlar. Çünkü diyet gerçekten her kişiye özel kurulacak. Her kişinin vücudu ve hassasiyeti farklı. Bunu ancak deneyerek, araştırarak, hatalar yapıp onları düzelterek öğrene bilir siniz. Ben de çocuğumla birlikte onun beslenme tarzına uymaya çalışıyorum. Ve gerçekten kendimi daha dinç ve mutlu hissediyorum. Bu konuyla ilgili ilk yazım biraz uzun oldu ama bundan sonraki yazılarımda sağlıklı tariflerle sizinle paylaşmayı düşünüyorum ve sağlıklı beslenmenin o kadar zor olmadığını, sağlıklı yemek bir yandan da çok lezzetli ve kolay ola bileceğini göstermek istiyorum.