1 Aralık 2016 Perşembe

Balkabaklı mini turta

Sonbahar geçip, herkes yılbaşı hazırlıklarını yapıyor olsa da bal kabakları daha bitmedi. Öyleyse mandalinalı, portakallı, zencefilli tarifler gelmeden önce geçen sonbahardan kalma bal kabağından bir sağlıklı tarif daha gelsin. Bu tarifi yapmak için öncelikle bal kabağını fırında pişirmeniz gerekli. Dilimlenmiş kabakları bir borcama diziyorsunuz. Dilimlerin orta seviyesine gelecek kadar su koyup 200 derecede ısıtılmış fırında 30-40 dakika pişiriyorsunuz. Süre ortasında kabakları çevirirseniz üstte kalan kısmının yanmasını önlemiş olursunuz.


Malzemeler

Tabanı için:

  • 2 yumurta sarısı 
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı 
  • 1,5 su bardağı badem tozu 
  • bir tutam tuz 


İçi için:   

  • 2 yumurta sarısı 
  • 200 gr fırınlanmış bal kabağı 
  • 2 yemek kaşığı bal 
  • 1 çay kaşığı tarçın 
  • bir tutam tuz 


Yapılışı:


  1. Taban malzemelerini karıştırıp tart kıvamındaki hamuru buzdolabında yarım saat bekletiyorsunuz.
  2. Bu arada fırını 180 derecede ısıtmaya başlatıyorsunuz. 
  3. Turta kalıplarını yağladıktan sonra (ben altılı teflon kalıp kullandım, turta sayısı da tam 6 tane oldu) hamuru 6 parçaya bölüp her birisini bastırarak kalıplara yerleştiriyorsunuz. Çatalla delikler açtıktan sonra 10 dakikaya fırına gönderiyorsunuz. Çıkartıp soğumaya bırakıyorsunuz. 
  4. İçi için malzemeleri blenderde krem kıvamını alana kadar karıştırdıktan sonra soğumuş olan turta tabanlarına döküyorsunuz. Üzerini düzleştirip kalıbı fırın tepsisine koyduktan sonra tepsiye turta kalıbının seviyesini aşmayacak şekilde biraz su koyuyorsunuz ve 150 derece fırında 30-40 dakika pişiriyorsunuz. 
  5. Tamamen soğuduktan sonra üzerini cevizle süsleyerek servis ede bilir siniz. 


31 Ekim 2016 Pazartesi

Tahinli kurabiye


Tahinin faydaları: 

E, C ve B vitaminleri açısından zengindir. Hücre yapısının bozulmasını engeller. Yaraların iyileşmesini hızlandırır..
Vücuda alınan ağır metaller, zehirli bileşikler, radyasyon ve bazı ilaçların yarattığı toksinlere karşı koruma sağlar..
Tahinde çok miktarda bulunan E vitamini ile tüm bu yararları da vücudumuza kazandırabiliriz..
E vitamini çok güçlü bir antioksidandır. Vücuda enerji verir..
Soğuk havada vücut direncini artırmak için protein, vitamin, mineral ve antioksidanlar açısından zengin tahini bol tüketmekte fayda var..

Orijinal paylaşım için buraya tıklayın
http://www.sabah.com.tr/galeri/saglik/her-derdin-devasi-tahin/7

Benim mutfağımın 'baş tacı'dır tahin. Özellikle hamur işlerinde bir araya getirmek için, yapıştırmak için, kıvam vermek için vs. kısacası krema ve süt kullanılmadığı tüm tariflerde çok yardımı oluyor. Bu seferki tarif ise glütensiz ve her zamanki gibi şekersiz 'Tahinli kurabiye' olacak. Umarım beğenirsiniz. 
Sağlıcakla kalın 

Malzemeler


  • 3 yumurta sarısı
  • 1 çay bardağı tahin
  • 5 tane iri kudüs hurması
  • 2 yemek kaşığı hindistan ceviz yağı
  • 1 çay bardağı hindistan cevizi unu
  • Aldığı kadar badem unu


Yapılışı


  1. Yumurta sarısı, tahin, hurma, yağı blenderde eziyoruz. 
  2. Bir kaba boşaltıp, üzerine hindistan cevizi unu ekliyoruz. 
  3. Kurabiye hamuru olana kadar da badem unu koyduktan sonra bir yemek kaşığını ıslatıp hamurdan bir avuç kadar alıyoruz, yuvarlayıp susam serpilmiş tabakta elimizle bastırarak şekil veriyoruz. Elinize yapışıyorsa hafif ıslatmak lazım elinizi. 
  4. Tepsiye dizip 150 derecede önceden ısıtılmış fırında 15dakika pişiriyoruz.


Afiyet olsun

24 Ekim 2016 Pazartesi

Hakkımızda

Bu bölümü şimdilik 'Hakkımda' diye yazarsak daha iyi olur galiba.

Herkese Merhaba! 

Benim adım Anar Özeser, ben 'DA Sağlıklı Mutfak' diye adlandırdığım kendi evimin mutfağında doğal ve sağlıklı yiyecekler üretiyorum, tariflerini yazıyorum ve resimlerini çekip paylaşıyorum.

Başlangıçta şekersiz ve glütensiz özel beslenen otizmli oğlum için yaptığım bu faaliyetleri sürdürmek ve daha da ileri seviyelere getirmek istiyorum. Bunun için çok çalışıyorum, yeni tarifler üretiyorum, sağlıklı beslenme ve doğal ürünlerle ilgili araştırmalar yapıyorum ve tabii ki de çok çok yemek yapıyorum. 

Özellikle glütensiz, şekersiz doğal ve sağlıklı çiğ pastalar konusunda başarı yakaladım diye bilirim. O yüzden yaptığım bazı ürünlerimi artık sitemde de satışa sunuyorum. 

Şekeri kestiyseniz, sağlıklı ya da glütensiz beslenmeye özen gösteriyorsanız, kilo vermeye kararlıysanız DA çiğ pastalar tam size göre. Çünkü DA çiğ pastalar unsuz, şekersiz, katkısız, koruyucusuz ve başkada kimyasal ürünler katmadan yapılıyor. Glikoz şurubu, krem şanti, krema gibi 'kolaylaştırıcı' ürünler kullanılmıyor. Sadece doğal, sağlığımıza faydalı ve taze ürünlerden yapılan bu pastaları yemekte sadece sevk değil kalite de arayan her kes severek tüketir. 

Her gün 07:00-17:00 arası mutfakta çalışıyorum, Çarşamba ve Cuma günleri öğleden sonra kuryeyle siparişleri yolluyorum. 

Ev mutfağı olmasına rağmen hiç bir hijyen standartları ihmal edilmiyor eldiven, bone, önlük her şey olması gerektiği gibi. 

Şimdilik sadece Bursa içinde dağıtım yapa biliyoruz. Başka şehirlerden işbirliği yapmak isteyen, mekanında ya da dükkanında sağlıklı tatlılar sunmak isteyen her kes benimle iletişime geçe bilir. 

Sağlıcakla kalın!

p.s. Benden son haberler almak istiyorsanız Doğal Alternatif facebook sayfama abone olmayı unutmayın. 

21 Ekim 2016 Cuma

Zerdeçallı yoğurt krakerler

Son zamanları zerdeçalın sağlık için ne kadar yararlı bir gıda olduğu çok konuşuluyor. Hatta hangi kaynak olduğunu hatırlamıyorum yoğurt, zerdeçal, zencefil, tarçın karışımının mucizevi etkisinden bahsedilmişti. Sizi bilmiyorum ama benim kaseye yoğurt koyup yeme kültürüm yoktur. belki bazen yemeğin yanında ola bilir. Peki onun yerine aynı karışımı farklı şekilde tatmak ister misiniz. Ben bunun formülünü buldum. Tabii ki en sevdiğim yöntemi kullanarak. Yani güneşte kurutarak. Bir gıda kurutma makineniz olsa çok işinize yarayacak, malum, önümüzde kış. Tarif ise oldukça basit. yoğurdu bir gece boyu torbaya koyup süzeceksiniz. arkasından bir kaba alıp, üzerine zerdeçal, zencefil, tarçın ve tabii ki, ekşisini azaltmak için tuz koyup karıştıracaksınız. masanın üstüne pişirme kağıdı serip yoğurtlu karışımı üzerine koyun. Üstüne streçle kapatın ve oklavayla açın. streçi uzun kesmeniz lazım ki 'hamuru' açtığınız zaman taşmasın kenarlarından. Ne kader ince açarsanız o kadar çabuk kurur ve çıtır olur. Streçi üzerinden alın ve pizza kesme bıçağıyla istediğiniz büyüklükte dilimlere kesin. Geniş bir tepsiyi masanın kenarına dayayın ya da açılmış yoğurdun tam yanına koyun. pişirme kağıdının iki ucundan tutarak yavaşça sürükleyerek tepsiye yerleştirin Güneşe atın bu kadar. Ben incecik açıyorum kuruması 3-4 gün sürüyor. 2 gün sonra altını üstüne çevirmek lazım. Baharatların miktarı tamamen isteğe bağlı. Benim gibi zerdeçalla aranız iyi ise bolca koyun derim. Akşamları televizyon izlerken cips ya da yağlı yağlı kuru yemiş yerine bu unsuz yani glütensiz, katkısız, kalorisiz sağlıklı atıştırmalık yemek daha iyi olmaz mı? Bence olur.


Benim için bu tam bir yüzyılın buluşuydu. Sağlıklı mutfağımdaki pastalar ve özel beslenen çocuğum için 'hamur işleri' yapımında kullandığım kuru yemişleri yoğurt suyunda fermente ettiğim için dünya kadar süzme yoğurt kalıyordu dolabımda. Artık araya gitmiyor. Baharatlarını karıştırıp güneşe atıyorum. Hem yoğurdum değerleniyor hem mis gibi sağlıklı atıştırmalık elde etmiş oluyorum.
Aferin bana=)

Sağlıcakla kalın


2 Ekim 2016 Pazar

Sadeyağın (Ghee) sağlığımıza 9 faydası

Sadeyağ Tereyağının problemli proteinlerden ve süt şekeri olarak bilinen laktoz'dan arınmış en sağlıklı halidir. Çocukluğumda babaannemin sık sık yaptığı bu yiyecek hafızamdan neredeyse tamamen silinip giderken, son zamanları sağlıklı beslenmeyle ilgili çoğu sayfalarda karşıma sık sık çıktığında kafamda sanki flaş ışığı yanıp sönüyor, babaannemin o uğraşları aklıma geliyor. 'Babaanne bunu neden yapıyorsun, evde sıvı yağı var, onunla yaparız yemeği', 'Hayır, bu daha güzel', derdi. Okula gitmezse de meğerse babaannem bilirmiş sadeyağın sıvı yağından daha iyi olduğunu. Ben ise alışkanlık zannediyordum. Çünkü babaannem çocukken insanlar sıvı yağı ne olduğunu bilmezlermiş. İkinci dünya savaşı öncesi yıllarda Orta Asya'da bir bozkırda iki çift hayvana bakarak yaşıyorsanız bu gayet normal. Ama bir bakmışsınız artık hayvan yok, savaş için götürdüler, kalanları da ihtiyaç karşılamıyor. Ülkede insan bile yok, neredeyse yarısı 30lı yıllardaki açlıkta, sonra da savaşta ölmüş. Atmışlar o bozkırlara Almanya'dan, Polonya'dan, Kafkaslar'dan kimi denk geliyorsa tutsakları, 'vatan hainlerini', sınırlarından uzaklaşması gereken azınlıkları. Bunlara düşünceleri devlete ters düşen Rus aydınlarını eklersen, tam bir sürgün cenneti.. Neyse, bunlar hep tarih. Önemli olan, Kazaklar hayvancılığın tek gelir kaynağı olmadığını anlamış, başka halklarla kaynaşarak biraz bilgi edinmiş, ay çiçek, mısır, pamuk tarlaları boy göstermiş. Sıvı yağı artık lüks olmaktan çıkmış ve yurdun geneline yayılmış. Ama 80li yılların sonunda bile babaannem artık lüks yağa dönüşen sadeyağını kullanmayı tercih ediyordu. Babaannem 86 yaşına kadar yaşadı ve bir kere bile hasta olup doktora gittiğini görmedim. Ocak ayında buz gibi hastane odasında serumun altında geçirdiği o son 3 gün hariç tabii ki.



Sağlıklı beslenmeyle ilgili hangi kaynağı okusanız da sıvı yağlarını soğuk sıkım olarak kullanmanızı ve yiyeceklerin ılıkken üstüne dökerek tüketmenizi önerirler. Bu yüzden 250 dereceye kadar ısıya dayanıklı sadeyağın kullanımı daha çok önem kazanıyor. Gelelim onun başka da faydalarına:
  1. Sadeyağ tereyağından farklı olarak, sütten arındığından dolayı ve sıvı bileşiklerinin az olması sebebiyle buzdolabına koymazsanız bile bir yıla kadar şeklini ve tazeliğini korur, kolay bozulmaz.
  2. Tereyağı yüksek ısıda önce köpürür, sonra da yanmaya ve zehirli buhar, zararlı boş radikaller bırakmaya başlar. Sadeyağ ise başka pişirme yağlarından kıyasladığımızda, 250 dereceye kadar ulaşan yüksek ısıya dayanıklıdır. 
  3. Sadeyağ sindirim için gerekli olan bağırsak asitlerinin oluşumunu sağlar ve sindirime yardımcı oluyor. 
  4. Sütten yani kazeinden arınması, GAPS, Taş devri diyeti gibi beslenme programını uygulayan ya da kazein alerjisi olan bireylerin yağ tüketmesine olanak sağlar. Kazein tamamen yok olmazsa da sağlığa zarar veremeyecek kadar az miktarda bulunmuş oluyor. 
  5. Sadeyağ kemik, bein, kalp ve bağışıklık sisteminin işlevlerinde kritik rol oynayan ve yağda çözülen A, D, E ve K vitaminler açısında zengindir.
  6. Otla beslenen ineğin sütünden yapılmış sadeyağında kilo kontrolüne yardımcı olan ve kanserin bazı türleriyle kalp hastalıklarının ilerlemesini engellediği görülen yağ asidi KLA (Konjuge Linoleik Asit) bulunur.
  7. Sadeyağ Kanser ve tümör oluşumunu engellediği inanılan butirik asit gibi  kısa zincirli asitlere zengin olduğu için bağırsak duvarlarını güçlendirir, yanmayı azaltır, virüs salgınını önler ve problemli bağırsak sendromuna sahip bireylere yardımcı olur. 
  8. Sadeyağı başka yiyeceklerden alınan vitaminlerin ve minerallerin sindirilmesine yardımcı olur böylece bağışıklığı güçlendirir. 
  9. Kaliteli tereyağından evde yaptığınız sadeyağı trans yağlar, koruyucular, yapay tatlandırıcılar içermez
Sadeyağ nasıl yapılır? 

Sadeyağ ocakta da yapılır fırında da. Ocakta yapmak biraz uğraştırır çünkü sürekli üste çıkan köpükleri almanız gerekir. Bir saatten fazla zaman alan bir işlem olduğu için fırında yapmayı daha sık tercih ediyorum. Tabii ki de zamanım varsa ocakta yapmak en iyisi. ilerleyen zamanlarda o yöntemi de paylaşacağım. Şimdilik fırında sadeyağ nasıl yapılır ondan söz etmek istiyorum. Aslında bu metot çok basit ve kolay. Ben aynen  'GAPS Bağırsak ve Psikoloji Sendromu için doğal tedavi yöntemi' kitabındaki tarifi uygulayarak elde ediyorum.  

Fırınınızı 60-120 derece arasında önceden ısıtın. Metal bir tabak veya tencereye, tercihen tuzsuz ve organik bir kalıp tereyağı koyun. 45-60 dakika kadar fırında tutun. Fırından alıp üzerindeki altın sarısı yağı (sadeyağ), tencerenin altında kalan beyaz sıvıdan ayrıştırarak alın. Cam kavanozlara koyup buzdolabında saklayın. Bazı tereyağ çeşitlerinde beyaz sıvı, yağın tepesinde toplanır. Bu durunda tencereyi buzdolabına koyun. Soğudukça sadeyağ katılaşır ve sıvıyı döküp kalanı bir kağıt havluyla temizleye bilir siniz. 'GAPS Bağırsak ve Psikoloji Sendromu için doğal tedavi yöntemi' kitabı. sayfa 188.

  



29 Eylül 2016 Perşembe

Unsuz kalp kurabiye

Glütensiz ve şekersiz beslenenler için oldukça basit ve olağanüstü lezzetli bir kurabiye tarifini bugün sizinle paylaşmak istiyorum. Kuru malzemeler olarak dut kurusu, aynı anda tatlandırıcı rolünü de üstlendi, ceviz içi (fermente edilmiş olanını tercih ediyoruz) ve hindistan cevizi unu kullanıldı. ilk ikisi her evde buluna bilecek bir malzeme ise, hindistan cevizi unuyla ilgili bunu demek biraz zor. Yine de glütensiz beslenen her hangi birinin mutfağında mutlaka bulunması gereken bir gıda olduğu kesin. Bir araya getirmek için bu tarifte kullanılan hindistan cevizi yağı yerine tereyağı, ya da onun daha sağlıklı hali sadeyağı (ghee) da kullana bilir siniz. Aman veganlar duymasın:-)



Malzemeler 


  • 1 su bardağı dut kurusu
  • 1 su bardağı ceviz içi
  • 1 su bardağı hindistan cevizi unu
  • 4 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı
  • bir iki yemek kaşığı su


Yapılışı 

  1. dut kurusunu blenderde ya da rondoda un kıvamına getiriyoruz. 
  2. üzerine cevizi ve hindistan cevizi ununu ekleyip birkaç dakika daha çeviriyoruz. 
  3. bir kaba boşaltıp üzerine yağı koyuyoruz ve hamur halini alana kadar da su ekliyoruz. kolay dağılan turta hamuru gibi olur. 
  4. iki streç arasında açıyoruz. ve kalp şeklinde kalıplarla kesip 150 derece fırında 5-10 dakika pişiriyoruz.
  5. Fırından çıkardıktan sonra spatula yardımıyla tepsiden indiriyoruz tamamen soğuyup katılaşmasını bekliyoruz ve sonra da afiyetle iyiyoruz. 
not: 
Kurabiyeyi keserken, tepsiye dizerken ve piştikten sonra tepsiden alırken mutlaka silikon spatula ya da bıçak kullanın. çünkü kurumadan önce hamur çok kırılgan olduğu için dağıla bilir. 

22 Eylül 2016 Perşembe

İki malzemeli unsuz pankek

En güzel şeyler en basit olanlarıdır. Tarifler konusunda da bu aynı. En azından paylaşmak için bir tarif ise. Sadece iki malzemeyle unsuz pankek yapmak mümkün mü? Mümkün. Tek ihtiyacınız olan malzemeler 1 büyük boy muz ve 2 yumurta.
Malzemeler:

  • 1 büyük boy muz 
  • 2 tane yumurta


Yapılışı:

Tüm malzemeleri blenderde 5-6 dakika çırptıktan sonra orta boy bir kaba alıyoruz. Krep tavasını biraz yağlayıp yüksek ateşte önce iyice ısıtıyoruz, sonra da ortadan biraz düşük ateşe indirip karışımdan yemek kaşığıyla dökmeye başlıyoruz. her bir pankek miktarı bir yemek kaşığından fazla olmaması önemli yoksa çeviremezsiniz. Çevirmek için silikon spatula kullanmanız işinizi kolaylaştırır.
üst üte dizip üzerine biraz bal gezdirirseniz beyaz un yemeyenler için harika bir kahvaltılık yemek alternatifi olur.
Benim oğlişim bunları seviyor, ama bir tek sıcak yeni pişmişken. Bu da benim kavrayamadığım bir püf noktası mı acaba? O yüzden önce masaya oturmasını beklerim ve sonra pişiririm.  
Sağlıcakla kalın!

Doğal Alternatif

4 Eylül 2016 Pazar

COCOMANGO

Çocukların okulunda tatil olunca sık sık alış verişe birlikte gitmek zorunda kalıyoruz. En son gittiğimiz zaman ben sebze seçerken oğlum elinde hindistan cevizi meyvesi tutmuş 'Anne bu ne?' diye sordu. Türkiye'de yetişmeyen meyve olduğunu duyunca çok şaşırdı. 'Hiç Türkiye'de yetişmeyen meyve mi olur?..' Tadını sevmeyeceğini bildiğim için almak istemiyordum. Ama o anda aklıma bir fikir geldi. Taze meyvesini alıp sütünü sıkarsam ne kadar kaymak elde etmiş olurum acaba? Hem çocuklar tadına bakmış olurlar, hem onlarla zaman geçirmek için güzel bir etkinlik. Kafamda artık bir tarif projesi yazılıp çizilmişti. Aldık hindistan cevizinin yanı sıra bir mango, ve tropikal bir deneyime hazırlandık. Çocuklar dondurma dediler ben ise 'COCOMANGO'! Hepimiz sonucundan memnun kaldık. Benim de sayfama güzel bir kare eklendi.

Malzemeler 

  • 1 tane orta boy taze hindistan cevizi
  • 1 mango 
  • 100 gr. fermente kaju 
  • 100 gr akçaağaç şurubu 
  • 1 tatlı kaşığı zerdeçal 


Yapılışı 

  1. Hindistan cevizini kırıyoruz, meyvesini temizleyip rendeliyoruz. 
  2. rende hindistan cevizini (250 gr çıkar ortalama) blendere alıyoruz üzerine iki katı su ekleyip 2-3 dakika karıştırıyoruz. 
  3. Bez torbayla suyunu sıkıyoruz (süzgeç kullanırsanız sıvı aşağı akıp gittikten sonra üzerini elinizle iyice bastırarak sütün tamamı akmasını sağlamanız lazım) ve cam kavanoza koyop 2 saat kadar buzdolabında bekletiyoruz. 
  4. kaymağı üzerine çıkınca pıçakla kenarından delik açın ve suyunu başka bir kaba dökün. Hazır rende hindistan cevizi gibi değil, taze meyvesinin kaymağı gerçekten kıvamlı ve daha çabuk katılaşıyor. Ben bu yöntemle 250 gr hindistan cevizinden 180 gr kaymak elde ede bildim. 
  5. Kaymağı blendere koyuyoruz, üzerine doğranmış mango, önceden fermente edilmiş (en az 9 saat suda bekletilmiş) çiğ kaju, zerdeçal ve akçaağaç şurubunu ekleyip homojen kıvam alana kadar karıştırıyoruz. 
  6. Karışımın bir kısmını kırılmış hindistan cevizinin kabuğuna koyuyoruz. tam doldurmadan bir parmak kadar boşluk bırakıyoruz ve 2 saat dondurucuda bekletiyoruz.  
  7. kalan kısmını sıkma torbasına koyduktan sonra onu da 2 saat buz dolabında bekletiyoruz. 
  8. süre geçtikten sonra (beklerken sıkılmamak için ve sürekli 'oldu mu? oldu mu?' sorularından kurtulmak için birlikte güzel bir çizgi film izleye biliriz) biraz katılaşan sıkma torbasındaki kremayı dondurucudan çıkarttığınız hindistan cevizi kabuğundaki karışımın üstüne sıkıyoruz. 
  9. Kremayı sıkmadan önce kenarlarını biraz mango dilimleriyle süslemeyi unutmayın 

Afiyet olsun

1 Eylül 2016 Perşembe

Stevialı protein bar

Bu tarifi yapmak için stevia suyuna ihtiyacımız olacak. Onu hazırlamak için, iki yemek kaşığı stevia bitkisini (10-15 gr) küçük bir tencereye alıyoruz, üzerine 200 ml kaynar su ekliyoruz, kaynadıktan sonra 5 dakika pişirip ocaktan alıyoruz ve tencerenin kapağı kapalı 10 dakika dinlendiriyoruz. Tenceredeki karışımı önceden ısıtılmış termosa aktarıyoruz ve ağzı kapalı 12 saat bekletiyoruz. Bundan sonra karışımı sterilize edilmiş bir kavanoza süzüyoruz. kalan posayı tekrar termosa atıyoruz, üzerine 100 ml kaynar su ekleyip 6 saat daha bekletiyoruz. Süre dolduktan sonra süzüp önceki suya ekliyoruz. Böylece ev ortamında 'kolayca' stevia suyunu elde etmiş olursunuz. 'Amaaaan, bu ne? Uğraşamam!' demeyip buraya kadar okuduysanız, hele yaparsanız hiç pişman olmazsınız, çünkü şeker yerine kullanacağınız bu 'tatlı su' dolapta 2 haftaya kadar kala bilir ve farklı tariflerde kullana bilir siniz. Hem stevia şekerden daha tatlı, biliyorsunuz, çok fazla kullanmanızı gerektirmiyor tatlandırmak isterseniz. Hem ben tatlandırıcı olarak sadece stevia suyunu kullanmıyorum. Mutlaka yanına ya hurma, ya da dut kurusu gibi başka da doğal tatlandırıcıları katıyorum. Stevia sonuçta bir ottur, fazla kaçırdınız mıydı buruk bir tat bıraka bilir. Mesela bu protein barı yapmam için sadece 2 yemek kaşığı kullanmam yeterli oldu. 40-45 gramlık 8 tane bar çıktı. Tabii ki, stevianın kalitesine göre tatlılık oranı değişir mi onu bilemem. 
Malzemeler

  • 100 gr. Badem 
  • 100 gr. ceviz 
  • 50 gr ayçekirdeği 
  • 5-6 tane yumuşak hurma 
  • 1 yemek kaşığı hindistan cevizi yağı 
  • 2 yemek kaşığı (40 ml) stevia suyu (yapılışı yukarıda)


Yapılışı

  1. Hurmaları kaynar suda 30 dakika beklettikten sonra suyunu süzüp mutfak robotuna alıyoruz. 
  2. Badem, ceviz ve ay çekirdeğinden birer avuç ayırdıktan sonra hurmalara ekliyoruz. 
  3. stevia suyu, hindistan cevizi yağı ekleyip hamur kıvamına gelene kadar karıştırıyoruz. 
  4. Ayırdığımız kuru yemişleri ekliyoruz ve onlar sadece parçalanana kadar (kırık taneler hamurun içinde görünmeli) tekrar karıştırıyoruz.
  5. yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisinin üstüne yayıyoruz. Benimki gibi mutfak yardımcılarınız olursa daha rahat yaparsınız bu işi. Ama olmazsa da olur. Elinizle bastırarak aça bilir siniz.
     
  6. İstediğiniz büyüklükte kesip 100 derecede önceden ısıtılmış fırında 15-20 dakika pişiriyoruz. 
  7. Çabuk yana bilir, o yüzden sık sık kontrol etmelisiniz. 


Not:
Bu tarifi çiğ beslenmeye uygun yapmak isterseniz dehidratörde ya da 40 derecede fanlı çalışan fırında 3-4 saat kurutarak yapa bilir siniz. 
Çiğ kuru yemişler mutlaka fermente edilmeli 



24 Ağustos 2016 Çarşamba

Unsuz kremalı kurabiye

Badem tozu, hindistan cevizi rendesi, dut kurusu.. bir araya getirmek için de yumurta beyazı ve muz. beyaz un yok, şeker yok. Sağlıklı tarifler yarışmasına girecek olursa birinciliği kazanacak süper bir atıştırmalık tarifi. Denemenizi tavsiye ederim. Sağlıcakla kalın. 

Malzemeler:
kurabiye için
  • yarım muz
  • 1 yumurta akı
  • 1 su bardağı dut kurusu 
  • 2 yemek kaşığı badem tozu 
  • 2 yemek kaşığı hindistan cevisi rendesi 
  • 2 yemek kaşığı ceviz kırığı
kreması için 
  • 1 su bardağı hindistan cevizi kaymağı 
  • 2 yemek kaşığı bal 
  • 1 yemek kaşığı toz jelatin 
  • yarım su bardağı hindistan cevizi sütü 
Yapılışı
  1. Dut kurusunu blenderde çekiyoruz. alt kısımı biraz nemlenip un haline gelince üzerine dilimlenmiş muzu ve yumurta akını ekliyoruz ve bir daha karıştırıyoruz.
  2. Karışımı bir kaba alıp üzerine badem tozu ve hindistan cevizi rendesi ekliyoruz. 
  3. yoğurulur hamur kıvamına gelmezse biraz daha badem tozu ekliyoruz. 
  4. kırılmış cevizleri ekledikten sonra hamurdan yuvarlak kurabiye şekilleri oluşturuyoruz ve pişirme kağıdı serili fırın tepsisine diziyoruz. 
  5. 100 derecede ısıtılmış fırında 30-40 dakika pişiriyoruz. 
  6. soğumasını ve katılaşması için bir kenarda bekletiyoruz.
kremasının hazırlanması 
  1. Kutu hindistan cevizi sütü kullanacaksanız kutu kenarından bir delik açıp önce suyunu ayrı bir kaba boşaltıyoruz. bunu yapmak için en az bir gece sütü buzdolabında bekletmelisiniz. Evde hindistan cevizi sütü yapıyorsanız akşamdan 2 su bardağı hindistan cevizi rendesini 4 su bardağı suyla blenderden geçirin. süzdükten sonra bir kavanoza koyup yine buzdolabında bir gece bekletin. katılaşıp üzerine toplanan kaymağı kolayca kaşıkla ayıra bilir siniz. 
  2. süzülen suyundan 100 ml (yarım su bardağı) küçük bir cezveye koyup içine jelatin ekliyoruz ve erimesi için yarım saat kadar bekletiyoruz.
  3. Süre geçince jelatini kısık ateşte karıştırarak eritmeye başlıyoruz (kaynamaması lazım). 
  4. Tamamen eriyip sızı hale gelen jelatin karışımını biraz soğuması için 5-10 dakika bekletiyoruz. 
  5. O sırada hindistan cevizi kaymağıyla (katıysa eğer mikrodalgada hafif ısıtın) balı blenderde karıştırmaya başlıyoruz ve çalışıyor haldeyken kapağındaki malzeme ekleme haznesini çıkartıp ince çizgi oluşacak şekilde jelatini ekliyoruz. 2-3 dakika karıştırdıktan sonra kremayı bir kaba boşaltıyoruz ve buzdolabına koyuyoruz. 
  6. Kremayı ara ara karıştırarak soğumasını ve koyulaşmasını bekliyoruz. Kıvamı koyulaşınca sıkma torbasına koyup kurabiyelerin arasını dolduruyoruz. 
  7. Buzdolabında 1-2 saat beklettikten sonra tükete biliyorsunuz. 
Afiyet olsun


16 Ağustos 2016 Salı

Dut kurusu muffinleri (GAPS)


Bu tarifte dut kurusunu hem tatlandırıcı hem un yerine kullandım. Önceden mercimek unuyla yaptığım kekten daha hafif ve daha tatlı muffinler oldu. Mercimek kokusundan rahatsız olanlar da var çünkü. Tam GAPS diyetini uyguluyorsanız yumurta beyazından başka kabartıcı kullanmayacaksınız. Onun için yumurta beyazlarını katı mereng haline gelene kadar iyi çırpmak önemli. GAPS diyetinde değilseniz kabartma tozunu kullanmanızda bir sakınca yok bence.

Malzemeler 
kuru malzemeler: 
1.5 su bardağı dut kurusu
1.5 su bardağı badem tozu
tuz
sıvı malzemeler: 
3 yumurta
100 ml peyniraltı suyu (su)
80 ml hindistan cevizi yağı (sadeyağ)

Yapılışı

  1. Yumurta beyazlarını sarılarından ayırıyoruz. Beyazlarını katı mereng haline gelene kadar çırpıyoruz. (en az 7-8 dakika sürer) 
  2. Blendere dutu koyup un haline getiriyoruz. üzerine kalan kuru malzemeleri koyup hepsini bir karıştırıyoruz. 
  3. Ayrı bir kapta yumurta sarılarını, su ve yağı karıştırıp kuru malzemelere ekliyoruz. akışkan olmayan krem kıvamında bir karışım elde etmiş oluruz. 
  4. Bu karışımı kenarından az boşluk açtığımız yumurta beyazlarına ekliyoruz ve spatula yardımıyla alttan üste doğru hareketlerle, köpükleri söndürmemeye dikkat ederek karıştırıyoruz. 
  5. Tepsiye hazır dizdiğimiz silikon kalıplara kaşık kullanarak koyuyoruz ve önceden ısıtılmış fırında 160-170 derecede 20 dakika pişiriyoruz. 
Afiyet olsun!

7 Ağustos 2016 Pazar

Terbiyeli İlik Çorbası (GAPS)


İlik çorbasını her ne kadar GAPS diyetini uyguladığımız çocuğum için sık sık yapsam da ailecek hepimiz seve seve tüketiyoruz. Hem çok lezzetli, hem o kadar da faydalı bir besin olarak sağlıklı beslenmeye özen gösteren her ailenin sofrasında yer alması gerektiğini düşünüyoruz. Gelelim önce faydalarına: 
  • İlik çorbası eklem ağrılarını azaltır. 
  • İçerdiği kalsiyum, magnezyum, fosfor insan kemiklerinin oluşup sağlamlaşmasında çok büyük rol oynuyor. Dolaysıyla, özellikle çocukların tüketmesi büyük bir önem kazanıyor. 
  • Çorbada bol miktarda bulunan jelatin ise saçların ve tırnakları daha güçlü olmasını, daha sağlıklı görünmesini sağlar. 
  • İlik çorbası çok sayıda mineraller içerdiği için hastalıklara karşı direnç kazandırır, varsa hastalıktan sonra çabuk toparlanmaya yardımcı olur. 
  • Bağırsak sağlığı için çok önemli bir besindir. sindirim sorunlarını giderir, bağışıklık sistemini bağırsak duvarlarındaki zararlı bakterilerle savaşması için güçlendirir. 
  • İlik çorbasında bol miktarda (proteinlerin çoğunda bulunduğu gibi) aminoasit Prolin bulunur ve o vücudumuzda kollagen üretimi için çok önemlidir. Yani kollagen demek cilt sağlığı demek, cildimizin çabuk yaşlanmasını önler. 
  • Ve en sonunda çok hesaplıdır. Sağlık açısından aile bütçesine fayda sağlayan çok az besinlerden biridir (Netten alıntıdır)

Malzemeler: 
1 kg ilikli kemik 
3 lt içme suyu 
tuz 
kimyon 
kara biber 

terbiyesi için:
2 yemek kaşığı sızma zeytin yağı (sade yağ)
1 tatlı kaşığı ev yapımı biber salçası 
1 çay kaşığı kuru nane 
1 çay kaşığı kuru kekik 
yarım çay kaşığı pul biber 
2 diş sarımsak 
yarım limon 

Yapılışı:
  1. Geniş bir tencereye yıkanmış kemikleri alıyoruz. Üzerine içme suyu koyduktan sonra ocağa alıp kaynamasını bekliyoruz. Kaynamaya başlayınca köpüklerini alıyoruz ve altını kısıp, 3-4 saat kapağı kapalı haşlıyoruz. İliklerin ve etlerin kemiklerden kolayca ayrılacak kıvama gelmeli.
  2. Ocaktan aldıktan sonra yarım saat soğumaya bırakıyoruz. 
  3. Kemikleri çıkartıyoruz ve kalan suyunu süzüyoruz. Kemiklerden ilikleri ve varsa yağları, etleri ayırıp, kemik suyuna katıyoruz. 
  4. Çorbayı çubuk blenderle eziyoruz ve tuz, kimyon, kara biberi ekliyoruz. Bir kenara alıp terbiyesini hazırlıyoruz. 
  5. Bunun için, ilk önce sarımsağı dövüyoruz, üzerine yarım çay bardağı suyu ekliyoruz ve kenara alıyoruz. zeytin yağını bir tavaya ya da cezveye alıyoruz, ocağın altını orta ateşte açıp, çok kızdırmadan salçayı ekleyip biraz kavurduktan sonra nane, kekik, pul biberi koyuyoruz. hafif çevirdikten sonra sarımsağı ekliyoruz. 4-5 dakika kaynatıp üzerine limon suyu döküyoruz. 
  6. Terbiyeyi çorbaya katıyoruz ve karıştırıyoruz. 
Afiyet olsun. 

24 Haziran 2016 Cuma

Hurmalı kinoa topları



Malzemeler 

  • 100 gr (1 küçük çay bardağı) kinoa 
  • 5-6 tane yumuşak hurma 
  • 2 yemek kaşığı kuru dut
  • süslemek için keçiboynuzu tozu 


Yapılışı 

  1. Kinoa'yı akan suyun altında iyice yıkayıp süzdükten sonra üzerine 2 karında su koyup kaynayana kadar yüksek ateşte kaynadıktan sonra kısık ateşte 10 dakika haşlıyoruz. 
  2. ocaktan alıp soğumaya bırakıyoruz. 
  3. Kuru dutu küçük doğrayıcı makinede ya da blenderde ufalıyoruz ve bir kenara alıyoruz.  
  4. Kinoa soğuduktan sonra hurmalarla birlikte rondodan geçiriyoruz. (el blenderi de kullana bilir siniz) 
  5. Karışımı bir kaba alıp kuru dutu ekliyoruz ve elimizle yoğurarak çok katı olmayan bir hamur elde ediyoruz.
  6. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp keçiboynuzu ununda yuvarlıyoruz. 
  7. buzdolabında en az 1 saat beklettikten sonra servis ede bilir siniz. 

not: Hamurunuz şekil vermek için yeterince katı değilse biraz kuru yemiş unu ekleye bilirsiniz.

Afiyet olsun


20 Haziran 2016 Pazartesi

Şekersiz Ramazan Şerbeti (Karkade)

Her şey pastalarımı renklendirmek için doğal bir ürün arayışından başladı. Aktar dükkanındaki bayanın tavsiyesi üzerine bir miktar Hibiskus kurusu aldım. Aslında çiçeğin adı tanıdık olsa da niçin ve nasıl kullanıldığından hiçbir fikrim yoktu. Eve gelince bir güzel kaynattım ama tadı aşırı ekşi geldi. Pastalar için kullanamayacağımı anladım ve o bir avuç kırmızı ot kaldı rafımda haftalarca. Ta ki internette takip ettiğim bir sayfada güzel bir resim olarak karşıma çıkana dek. Alttaki açıklamaları okumaya başladım ve şaşırdım demek çok hafif kalır. Benim beğenemediğim bu bitki tam bir sağlık hazinesi çıktı. yazının sonunda Mısırda ona Karkade denildiği çarptı gözüme. Kelime tanıdık geldi. Hemen rusça kaynaklara baktım ve hibiskustan yapılan meşhur bir içeceğe Karkade denildiğini öğrendim. Ve tabii ki rusça sitelerde de say say bitmeyen faydaları sıralanıyor. İçinde en çok aklımda kalanları da bunlar: kırmızı renkli bitkilerin çoğu gibi vücutta antioksidan etkisi yaratıyor, içinde bulunan alfa-linolenik asit damardaki yağları parçalayarak  damar tıkanıklıkların önlüyor, C vitamini başlayan bir sürü vitaminler ve benzersiz yağ asitleri stres ve kronik yorgunluğu gideriyor, çiçeklerde bulunan pektin vücuttaki ağır metal kalıntılarını sünger gibi üzerine toplayıp doğal yollarla çıkmasını sağlayarak vücudumuzu temizliyor (!).
Hibiskustan yapılan aynı içeceğe bizde ramazan şerbeti deniyorsa, yurtdışında Karkade deniyormuş bunu anladım en önemlisi :) İlk Hindistan'da yapılmaya başlasa da en çok Mısır'da ve Sudan'da yayılmış. Neden mi? Hem sıcak hem soğuk halinde susuzluğu gideriyor. Çöl şartlarında oruç tutan arab ülkelerinde vazgeçilmez olmasının nedeni de bu olsa gerek.
Bunca bilgiye ulaşınca, bide elimin altında bir avuç ta olsa da Hibiskus bulunup ta bu Ramazan ayında güzel bir şerbet yapmazsam ayıp olur dedim ve yaptım. Tabii ki, benim Karkade versiyonum şekersiz olacak. Bunun için bu seferki doğal alternatifim her zaman elimin altında bulundurduğum Stevia (Şeker otu) olacak.

Malzemeler 

1 yemek kaşığı kuru hibiskus yaprakları
1 yemek kaşığı stevia yaprakları
2 yemek kaşığı bal
2-3 tane tarçın çubuğu
1 tatlı kaşığı karanfil
içme suyu






Yapılışı 

  1. Hibiskus ve stevia yapraklarını her birisini bir su bardağı suda ayrı ayrı küçük cezvelerde 5 dakika kaynatıyoruz. 
  2. Süzdükten sonra ikisini bir araya getirip, içine tarçın ve karanfili ekliyoruz. 
  3. Üzerini kapatıp oda ısısına gelene kadar bekletiyoruz. 
  4. Ilık hale gelince balı ekliyoruz ve karıştırıyoruz. 
  5. Bir litrelik kavanoza (isterseniz bir daha süzerek) boşaltıp ağzına kadar içme suyu koyuyoruz. 
  6. Buzdolabında bir iki saat beklettikten sonra arzuya göre bir dilim limonla birlikte ikram ede bilirsiniz. 

14 Haziran 2016 Salı

Kabartıcı kullanmadan glütensiz ekmek yapımı (GAPS)

Kabartma tozu koymadan yaptığım bu ekmeği evde fermente ettiğim mercimek unu ve badem unundan yarı yarıya kullanarak yaptım. Mercimek unu yapımını burada göre bilirsiniz. Yerine hindistan cevizi unu da kullana bilir siniz. Kabartma tozunu ya da karbonatı otizmli çocuğumun GAPS diyetine uygun olması için koymadım. Sizin için bir sakıncası yoksa sirke ve karbonatı kullana bilir siniz. her birinden 1 tatlı kaşığı olacak. Yumurta beyazların iyice katı hal alana kadar çırpa bilirseniz kabarmasında bir sıkıntı olmaz gerçi. Yumurtalar en az 2 saat dışarıda bekleyecek yalnız. Bu bir püf noktası.

Malzemeler 

  • 3 yumurta 
  • 1 büyük muz 
  • 1 tepeleme yemek kaşığı hindistan cevizi yağı 
  • 1 tatlı kaşığı vanilya özütü
  • 4 yemek kaşığı mercimek unu (hindistan cevizi unu, nohut unu) 
  • 4 yemek kaşığı badem tozu 
  • tuz


Yapılışı 

  1. iki yumurtanın akını çırpma kabına ayrı alıyoruz
  2. sarılarını ve kalan bir tane yumurtayı blendere koyup üzerine muz ve yağı koyuyoruz. 
  3. karıştırdıktan sonra adım adım mercimek ununu ekliyoruz. 
  4. iki yemek kaşığı da badem tozu ekliyoruz. 
  5. mikserle yumurta beyazlarını sert bir köpük olana kadar çırpıyoruz. 
  6. iki karışımı bir araya getirip ve badem tozunun kalan iki kaşığını ekleyip köpüğünü söndürmemeye çalışarak karıştırıyoruz. 
  7. Küçük kek kalıbında 160 derecede 40 dakika pişiriyoruz. 




Şekersiz meyve marmeladı


Sabahları ekmek üzerine sürüp yiye bileceğiniz ya da pastalarınızı süsleye bileceğiniz bu şekersiz marmelat tarifine severek takip ettiğim Avustralyalı yemek bloggeri Buffy Ellen'in sitesinde rastladım. Buffy organik ve bitkisel ürünlerden kendisi yaptığı çok sağlıklı ve kolay tarifleri tüm dünyayla paylaşıyor. Tabii ki burada asıl amacı kendisinin yürüttüğü mağazadaki doğal ürünleri pazarlamak olsa da temiz yaşam ve sağlıklı beslenmeyle ilgili değerli bilgileri paylaşarak çok ta faydalı bir iş yapıyor. Bundan dolayı kendisine teşekkür eder, bu güzel tarifi sizinle paylaşıyorum.

Malzemeler

  • 1 yemek kaşığı chia tohumu 
  • 2 yemek kaşığı akçaağaç şurubu (bal da koya bilirsiniz) 
  • 1 su bardağı istediğiniz tatlı meyve (frambuaz, ahududu, böğürtlen) 


Yapılışı

  1. chia tohumunu kahve öğütücü yardımıyla un haline getirin. Chia tohumu dişlerinize yapışmaması için yapılıyor bu aslında, kahve öğütücü elinizde yoksa bu adımı atlaya bilirsiniz çok büyük sıkıntı olmaz bence.
  2. üzerine şurubu ve meyveleri koyuyoruz ve eziyoruz. Bu kadar. 
  3. Gece boyu buzdolabında bekletilse dinlenip daha kıvamlı olur 

Afiyet olsun
orijinal dilde tarifi aşağıdaki linkte bula bilirsiniz
http://begoodorganics.com/blogs/subscriber-only-recipes/15043113-berry-chia-jam






 

10 Haziran 2016 Cuma

Süzme yoğurttan sağlıklı puding

İftardan sonra veya sahurda sütlü tatlı yenmesi gerektiği söyleniyor bizlere. Ama bu tür tatlılardaki rafine şeker gün boyu susuzluktan çile çekmemize neden olur. En iyisi tatlı ihtiyacını doğal kaynaklardan karşılamak, yani Doğal Alternatif kullanmak. Sizinle paylaşmak istediğim bu puding hem tatlı hem besleyici ve en önemlisi rafine şekersiz, yani sağlıklı. Süzme yoğurt, hurma, keçiboynuzu, kayısı - süper bir takım var burada. Yapılışı da son derece kolay. Ben sahurda tüketmeyi tercih ediyorum ama bugün bu paylaşımı yazmak için gecenin bu saatinde bilgisayar başında löp löp götürüyorum. Çünkü içinde yarın benim vücudumu zorlayacak hiç bir madde olmadığımı bildiğim için gönül rahatlığıyla yiyorum ve bundan dolayı mutluyum. Sonuçta ramazan ayında mutlu olmamız lazım. Açlıktan veya susuzluktan yorgun, bitkin ve mutsuz olup ta bu kutsal ayın ruhumuza ve bedenimize bağışladığı onca iyiliği yok etmeyelim. Sağlıcakla kalın

Malzemeler 
alt kısım için 

  • 2 yemek kaşığı katı olmayan süzme yoğurdu 
  • 1 tatlı kaşığı keçiboynuzu tozu 
  • 1 tatlı kaşığı ham kakao 
  • 4 tane yumuşak iran hurması 

kayısılı kısım için 

  • 2 yemek kaşığı katı olmayan süzme yoğurdu 
  • 2 büyük boy olgun kayısı
  • 2 yemek kaşığı bal 

süslemek için 

  • yarım büyük boy olgun kayısı
  • hindistan cevizi rendesi 


Yapılışı 

  1. Kakaolu kısım için malzemeleri blender kasesine koyuyoruz. Ben miktarı az olduğu için çubuk blender kullandığım. Ezdikten sonra karışımın bir kısmın düz bir tabağa döküyoruz. dondurma ya da puding kaseyi ters çevirip karışıma batırıyoruz ve ardında düz bir tabakta ayrıca hazır edilen hindistan cevizi rendesine buluyoruz. 
  2. tabakta kalan karışım ve blender kasesindeki kakaolu karışımı süslediğimiz dondurma kasesine boşaltıyoruz. 
  3. kayısılı karışımı da aynı şekilde ezdikten sonra kakaolu katın üzerine döküyoruz. 
  4. yarım kayısıyı ince dilimleyip gül şeklinde kıvırıyoruz ve bir bıçak yardımıyla şeklini bozmadan pudingin üzerine koyuyoruz. 

Afiyet olsun

8 Haziran 2016 Çarşamba

sahur için hurmalı meyveli smoothie


Sahur için güzel, lezzetli ve tabii ki de sağlıklı alternatif meyveli smoothie'ye ne dersiniz? Gece 3 buçukta kalkıp kahvaltı yapacak halim yok diyenler bu içeceği deneye bilir. İçinde oruç zamanı hem tok tutan hem çok ihtiyacımız olan enerjiyi veren besinlerin hepsi var. Hurma oruç tutan herkes için vazgeçilmez bir gıda ve sahurda mutlaka yenmeli diyorlar tüm kaynaklar. Ama her gün sabahın köründe kuru kuru hurma yemek bıktırır insanı kendimden biliyorum. Bu tarifte onu hem tatlandırıcı olarak kullandım hem başka meyvelerin tadıyla karıştırıp farklı bir tat elde etmiş oldum. Akşamdan yapıp dolaba koyarsanız bu sıcak yaz günlerine denk gelen oruç gününüze ferahlık katar mutlu bir ramazan günü geçirmenizi sağlar. Denemenizi tavsiye eder mutlu ramazanlar diliyorum.

Malzemeler
yarım dilimlenip dondurulmuş muz
4 tane hurma (kutudaki iran hurması)
10 tane çekirdekleri temizlenmiş kiraz
2 tane ceviz içi
1 çay kaşığı tarçın
1 yemek kaşığı goji bery (olmazsa da olur)
1 su bardağı hindistan cevizi sütü

tüm malzemeleri blenderden geçiriyoruz afiyetle sahurda içilir.


31 Mayıs 2016 Salı

Fıstık ezmesiyle unsuz tuzlu kurabiye


Malzemeler 
2 su bardağı badem tozu
1 yemek kaşığı eritilmiş hindistan cevizi yağı
1 yemek kaşığı şekersiz fıstık ezmesi
2 yemek kaşığı su
2 yemek kaşığı ay çekirdeği
istediğiniz baharatlar (ben yaprak pul biber, kimyon, nane koydum)
tuz
üzerine serpiştirmek için bir tutam mavi haşhaş

not: Fıstık ezmesini evde yapa biliyorsanız en güzeli. Ben evde krema gibi akışkan ezme elde edemediğim için hazır ama şekersiz ve katkısız fıstık ezmesi kullandım. Kapağında FİTNUT yazılıydı internetten şekersiz fıstık ezmesi diye yazarsanız karşınıza çıkar.  

Yapılışı 
Badem tozuna diğer malzemeleri ekliyoruz ve kurabiye hamuru kıvamını alana kadar elimizle yoğuruyoruz. yağlı kağıt serili düz bir tepsinin üzerine yayıyoruz. Üzerine haşhaş serpiştirip, istediğimiz şekilde kesiyoruz ve 150 derecede önceden ısıtılmış fırında 15 dakika pişiriyoruz. Pişirme süresi ne kadar ince ya da kalın açtığınıza bağlı olduğu için kontrol etmeniz gerekir. Üzeri hafif kızardığında hazır oldu demek. Soğumaya bırakıyoruz.


Probiyotik mercimek çorbası (GAPS)

Bu çorba benim için çocuğa probiyotik turşu yedirmenin tek yolu şimdilik. Kendim yaptığım GAPS lahana turşusunun posasını çorbanın içine koyuyorum, suyunu hazır çorba biraz soğuduktan sonra üzerine katıyorum. Mercimek diyette izin verilen sayılı baklagillerden biri olsa da diyetin hangi aşamasında ne miktarda kullana bileceğiniz konusunda doktorunuza danışmanızda fayda var. Hem mercimeğin mutlaka fermente edilmesi gerektiği de bir gerçek, bir tek GAPS diyetindeki otizmli çocuklar için değil, sağlığımızı önemseyen hepimiz için bu geçerli. Yalnız lahana turşusu gibi mayalı gıdaların, otizmli çocukların gelişiminde sık görülen mantar problemi ortaya çıktığında diyetten uzak tutulması gerek. Bu da diyetisyen doktorunuzla konuşmanızı gerektiren ayrı bir mesele. Maalesef, bugünlerde GAPS sertifikalı doktorlar sayısı çok fazla değil, Umarım ilerleyen zamanlarda bu konuya ilgi gösterip, başarılı çalışmalarıyla otizmli çocukların beslenmesi konusunda ailelere ışık tuta bilecek doktorlarımız çoğalacaktır.

Malzemeler
  • 2 yemek kaşığı fermente edilmiş mercimek (tarifi burada)
  • 2 yemek kaşığı probiyotik lahana turşusu (tarifi burada)
  • yarım orta boy soğan 
  • yarım tatlı kırmızı biber 
  • 2 su bardağı kemik suyu 
  • 1 yemek kaşığı et kemik suyu yağı 
  • 1 çay kaşığı nane 
  • bir tutam kimyon 
  • bir tutam kara biber 
  • tuz 

yapılışı 
  1. mercimek, lahana, küp küp doğranmış soğan ve biberi küçük bir tencereye alıyoruz, üzerine et kemik suyunu koyup 15 dakika kısık ateşte pişiriyoruz
  2. blenderden geçiriyoruz. 
  3. kimyon, kara biber ekliyoruz. 
  4. et yağını cezvede eritip içine kuru nane ekliyoruz hafif kavurup çorbanın üzerine döküyoruz. 
  5. en son da tuzunu ekleyip yarım saat dinlendirdikten sonra servis ediyoruz

26 Mayıs 2016 Perşembe

GAPS uyumlu probiyotik lahana turşusu


Gıda şeklinde doğal probiyotik tüketiminin önemi artık her yerde konuşuluyor ve fermente gıdaların, doğal probiyotik olarak, diyetimizde en büyük yeri alması gerektiğini herkes biliyor. Zaten sağlıklı beslenme uzmanlarının hangisine sorarsanız, daha çok çiğ meyve, sebze tüketmemiz gerektiğini söylerler. Meyveleri ara ara yemeye alışık olsak ta, (meyvelerdeki doğal şeker, fruktozdan dolayı kilo problemleri yaşıyorsak aşırıya da kaçmamalıyız), çiğ sebzeleri neredeyse tüketmiyoruz. Çiğ sebzeleri tüketmenin en lezzetli yoluysa fermente etmek, yani turşu yapmak.
Bu turşuyu daha sağlıklı olması adına,sirke koymadan, kaliteli bir tuz ve peynir altı suyuyla yapıyorum. GAPS diyetiyle beslediğim çocuğuma yapılsa da sağlık açısından taşdevri diyeti, vegan, çiğ beslenme gibi tüm beslenme programına uygundur. 

Malzemeler
1 kg kıyılmış lahana 
1 yemek kaşığı pembe himalaya tuzu (deniz tuzu)
1 su bardağı peynir altı suyu (yoğurdu süzdükten sonra alınan su) 
1 litre kaynatılıp soğutulmuş su 

Yapılışı 
1. Önce bir litrelik kavanozları kapaklarıyla birlikte büyükçe bir tencerede 5-10 dakika kaynatıyoruz. temiz bir bezin üzerine dizip soğumaya bırakıyoruz. 1 kg lahana için ben 3 tane 700 gramlık kavanoz kullandım. 
2. lahanayı orta boy bir kaba ya da leğene alıyoruz, Tuzu koyuyoruz ve iyice karıştırıyoruz. Üzerine kenarında birer santim boşluk kalacak şekilde uygun cam tabak koyuyoruz ve tabağın üzerine ağırlık koyuyoruz. Bu işleme uygun bir ağırlık satıldığını biliyorum ama bende yoktu, o yüzden tabak koydum üzerine de kavanozlarla birlikte kaynattığım ağır bir cam sürahi koydum, onu da suyla doldurdum. Önemli olan, lahananın ağırlık altında ezilmesi ve suyunu bırakması. 
3. iki saat geçtikten sonra lahana suyunu bırakacaktır ve elimize plastik bir eldiven geçirerek onu daha fazla suyunu bırakması için eziyoruz. 
4. Bundan sonra lahanaları avucumuzda sıkarak sıkı bir şekilde üzerinden bastırarak kavanozlara tam doldurmadan (ağız kısmında 1/4 kadar boşluk kalacak şekilde) yerleştiriyoruz. 
5. kapta kalan lahana suyuna peynir altı suyu ekliyoruz, plastik ya da tahta kaşıkla karıştırıp lahanaların üzerine eşit şekilde dökmeliyiz. 
6. Kalan kısmını kaynatılıp soğutulmuş suyla doldurup kavanozların ağzına önce streç film geçiriyoruz ve kapağını sıkıca kapatıyoruz. ilk bir hafta karanlık bir yerde koruyoruz. sonra buzdolabına yerleştiriyoruz. 10 günden sonra yemeye başlaya bilir siniz. 

Burada en önemlisi çocuğa yedire bilmek. Kim ne dese desin 5-6 yaşındaki çocuk turşu yemeyi reddediyorsa normaldir. Ben çorbasına katarak yedirmeyi başardım. Turşulu çorba tarifini burada bula bilir siniz. 
Sağlıcakla kalın 

21 Mayıs 2016 Cumartesi

Yumurtasız GAPS ekmeği

GAPS ekmeğimi geliştirmek için, daha doğrusu yedire bilmek için, çabalarımı sürdürüyorum. Bu sefer yumurtasız yaptım, çünkü onu sevmiyoruz, koklayıp koklayıp geri koyuyoruz. ama bu sefer bayıla bayıla olmazsa da yedik. İçine biraz hurma koydum, tatlı olmazsa beğenmez Önder diye. Ekmeğe alışıp yemeye başlayınca da hurmayı koymam galiba. un olarak kendim evde yaptığım fermente edilmiş mercimek unu kullandım. tarifini burada bula bilir siniz. 


Malzemeler 
5 tane kutudaki iran hurması
100 ml su
1 tane muz
40 ml eritilmiş hindistan cevizi yağı
100 gr badem unu
150 gr mercimek unu (ya da hindistan cevizi unu)
tuz

Yapılışı 

  1. Hurmaları yarım saat suda beklettikten sonra blendere alıyoruz. 
  2. Muz, hindistan cevizi yağı, sirkeyi koyuyoruz ve karıştırıyoruz. 
  3. Kuru malzemeleri ayrı bir kapta karıştırdıktan sonra blenderdeki sızı malzemelere ekliyoruz. 
  4. 2-3 dakika blenderde karıştırdıktan sonra pişirme kağıdı serilmiş küçük bir kek kalıbına (9/18 cm) döküp, 160 derecede önceden ısıtılmış fırında 40-50 dakika arasında pişiriyoruz.







Fermente mercimekten un yapımı (GAPS)

Daha önce yumurtasız GAPS ekmeğinin tarifini paylaşmıştım. Bu ekmeği yapmak için son zamanları kendim yaptığım mercimek unu kullanmayı tercih ediyorum. Çünkü sadece kuruyemişten yapılan ekmek, nasıl desem, çok fazla ekmeğe benzemiyor. Bu işleri deneyenler bilir. Sonuçta kuruyemiş unu öğütülmüş kuruyemiştir, un değil. Hindistan cevizi ununun tutucu özellikleri değerlerinden daha fazla, ama her yerde bulunmuyor. Hele fiyatları yok mu! Her 3-4 günde kilosunu 60 liraya aldığınız bademden hamur işi yaptığınızı düşünün. Bide tutsa... bide yese... şu titizlik, şu takıntılar yok mu otizmli meleklerimizin. Mercimek kilosu 7-8 lira. Hem diyette izin verilen sayılı baklagillerin biri. Tabii ki önce fermente edilmesi gerekiyor. Aşağıda adım adım mercimek unu yapılışını göstermeye çalıştım. Unutmayın, yaz aylarında kabı dolapta tutmanızda fayda var. Sağlıcakla kalın

1 Adım: Fermente ediyoruz. bir gün suda bekletiyoruz. Ertesi gün suyunu süzüp içme su koyuyoruz. üzerine de 1 bardak peyniraltı suyu koyup 1 gün daha bekletiyoruz.


2 adım. Suyunu süzüyoruz

3 adım Güneşte kurutuyoruz

4 adım Öğütüp eliyoruz

12 Mayıs 2016 Perşembe

Neden filizlenen tahıllar ve tohumları daha çok tüketmeliyiz

Filizlenen tahıllar ve tohumlar dünyadaki enzimlere en zengin gıdalar diye biliriz. Peki enzimler, ya da başka adı ise fermentler ne? Enzimler tüm yiyeceklerin hücrelerinde bulunan ve yediklerimizin tam olarak sindirilmesini, yani içindeki vitamin ve minerallerin emilimini sağlayan bir parçalardır. Enzim olmadan gıdanın sindirilmesi zorlaşıyor ve insan bedenini beslemesi beklenen gıdalar ters etki yaratıyor. Şişkinlik, tatlı krizleri, sağlıksız cilt rengi, saç dökülmesi gibi problemler kısmen bundan kaynaklanıyor.

Gıdaları aşırı ısıya maruz bırakmak kronik yorgunluğa yol açıyor mu? 

Enzimler tüm yiyeceklerde olduğunu ve bizim onlara ihtiyacımız olduğunu anladık. Ama 42 dereceden fazla ısıya maruz kalınca yiyeceklerdeki bu faydalı enzimler yok oluyor. Yemekleri sindirmek zorlaşıyor ve vücudumuz yediğimiz şeyleri parçalamak için çok fazla enerji harcamak zorunda kalıyor. Sonuç olarak kronik yorgunluk, depresyon, bitkinlik gibi hoş olmayan durumlar ortaya çıkıyor. Çünkü vücudumuz enzimler açısından zengin sağlıklı, kaliteli yiyecekler olmadan enerjisini 'hayat' için değil 'sindirilmeyen şeyleri sindirmek' için uğraşıyor. Isıdan dolayı enzimler parçalanıyor o yüzden günlük yediğimiz pişirilmiş, kızartılmış, fırınlanmış yemeklerde onlar neredeyse hiç yok, çiğ sebze meyveleri de yeterince tüketmiyoruz. Yediklerimizle yeterince enzim alamayan sindirim sistemimiz hayatımız boyu kendi kapasitesinin üzerinde çalışıyor ve yaş aldıkça vitaminler ve mineraller daha zor sindiriliyor, bağışıklık sistemimiz zayıflıyor, daha sık hasta oluyor, daha hızlı yaşlanıyoruz. Oldukça iç karartıcı bir durum, değil mi?
Ama tabiat ana bize yardım eli uzatıyor. Filizlenen tahıllar ve tohumlar bizim yardımımıza geliyor. Onları sık sık tüketirsek yukarıda anlatılan durumdan kurtula biliriz. Filizlenmiş tahıllar şehir hayatı şartlarında vücudumuza destek ola bilecek, doğal enerji kaynağı olarak günümüzde tüm insanların beslenmesinde yer almalı.

Neleri filizlendire biliriz? 


Filizlendirmek için seçtiğimiz tahıllar ve tohumlar mutlaka doğal, mümkünse organik ve herhangi bir işlem görmemiş olmalı. Nohut, mercimek, maş fasulyesi, buğday, arpa, keten tohumu, kinoa, ay çekirdeği, hardal tohumu, bunlar filiz elde ede bileceğiniz gıdaların sadece bir kısmı. Hangisini kullanmak sizin için iyi olduğunu deneyiminiz, bireysel tercihleriniz, fizyolojik özellikleriniz gösterir. Mesela, baklagiller filizlerinde bulunan bitkisel proteini sindirmek herkes için kolay olmaya bilir. Farklı filizleri farklı filizlenme aşamasında deneyerek vücudumuza en uygun olanına karar vere bilir siniz.

Nasıl yapılır? 


Önce tahılları ya da tohumları akan suda iyice yıkadıktan sonra 6-8 saat arası suda bekletiyoruz. Bu süreç bittikten sonra suyunu döküyoruz ve delikli süzgeçte ya da geniş bir tepside üzerine nemli bir bez örterek bırakıyoruz. Dikkat etmeniz gereken husus, tahılların bulunduğu ortamın sıcaklığı 18-25 derece arasında olmalı. Daha soğuksa yavaş filizlenir, sıcaksa ekşime olasılığı var. Bundan sonra her 4-8 saat arası tahılları musluk suyunun altında yıkamanız ya da üzerindeki bezin sulu kalmasını sağlamanız yeterli. İstediğiniz uzunluğa ulaştıktan sonra 5 güne kadar buzdolabında beklete bilir siniz. Daha uzun filizler elde etmek için biraz daha fazla zamana ihtiyacınız olacak. Mesela, maş fasulyesi 3-4 cm uzunluğuna gelince salatalara koya bileceğiniz sulu ve çok daha lezzetli hale geliyor. O yüzden onların uzamasını 5 gün beklemeniz gerekecek.

Tahılları filizlendirmek uzun zaman ve sabır isteyen, bir yandan da zor ve uğraştırıcı bir iş gibi gele bilir. Birincisiyle hem fikir ola bilirim belki ama ikincisi ise hayır. Çok fazla uğraşmanıza gerek yok. Tek yapacağınız, sabah akşam süzgeci suyun altında tutmak. O da uzun filizler istiyorsanız. Yoksa sadece tahılın dış kabuğu çatlayıp filizlerin ucu görünsün yeter diyor sanız, bir kere sulamak ta yeterli. Böylece çok zahmete girmeden 12-24 saat arasında sağlığımız için süper gıda elde etmiş olursunuz.


Niçin filizlendirelim?


Filizler yeni bir hayatın başlangıcı demek. Filizlenme işlemi tüm gerekli besinlerin bir araya gelmesiyle büyüyüp çoğalmanın doğal mekanizmasını devreye sokuyor. Mesela, mercimekteki C vitamini miktarı filizlendiği zaman 16 kat daha artıyor. Buğday filizlerinde bulunan antioksidan sayısı 11 kata kadar yükseliyor. Filizlerde bulunan klorofil bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor.





Orijinal yazı:
http://www.vivalalife.kz/blogs/note/prorasti-i-zdravstvuy-cosmokz



30 Nisan 2016 Cumartesi

Badem sütüyle şekersiz dondurma

Dondurma sütten yapılır, doğru. Ama herhangi bir nedenle süt tüketmiyor olmamız dondurma yiyemiyoruz anlamına gelmez. Pasta, kek yapımında alternatif olarak kullandığım badem sütünü kendi dondurmamı yapmak için kullanmak istedim. Sonuç bu:
Ama şekersiz, katkısız kendi ev yapımı dondurma yapmanız için badem sütünden daha önemli başka da malzemeye ihtiyacınız var. Sıvıyı koyulaştıran, şekil vermenize imkan sağlayan ve tabii ki de DOĞAL bir kıvam arttırıcı olmalı. Aksi taktirde aşağıda listelediğim malzemeleri sütle karıştırıp kalıplara koyarsanız çözüldükten sonra tekrar sıvıya dönüşür. Buz oluşumunu engellememiz lazım ve bunun için salep kullanacağız. Salep, Türkiye'de yetişen, kökü iki yumru şeklinde olan orkide ailesinden bir bitkidir. Kökler dövülerek toz haline geliyor ve paketlenip marketlere, aktar dükkanlarına geliyor.

Burada önemli bir husus, marketlerde içecek olarak satılan küçük paketlerdeki salep bizim işimize yaramaz. Çünkü içinde (ben hiç almazsam da öyle tahmin ediyorum) şeker, nişasta, süt tozu vs ola bilir. Ben tarifimde saf salep kullandım. Yani yine yolum aktar dükkanından geçti.

saf salebin fiyatı 300-350 tl arası. iki yemek kaşığı kadar aldım 15 tl. tuttu. 

Evet, biraz pahalı ama her doğal ve kaliteli ürün gibi, çok güçlü bir kıvam arttırıcı. 200-300 ml sıvıyı koyulaştırmak için yarım çay kaşığı salep yetiyor. İnternette bazı sitelerde son zamanlarda salep bulmak zorlaştığından dolayı öğütülmüş keçiboynuzu çekirdekleri kullanıldığına dair yazılar görmüştüm. Burada fiyat faktörü de önemli rol oynuyor bence. Marketlerdeki dondurmaların içerik kısmını okursanız mutlaka keçiboynuzu gamı ve ya guar gum yazısını görürsünüz. İkisinin çok bir farkı yok aslında. Baklagiller familyasına ait bitkiler bunlar. Sadece biri Türkiye'de yetişiyor, biri ise Hindistan ve Pakistan dağlarında. 
            Guar Gum'ın başka adı Siyam Baklası. Beyaz fasulye diye de okudum bir yerlerde. 

Ama keçiboynuzu çekirdeğinden yapılan gam guar gamdan farklı olarak, soğuk suda çözülmediğinden dolayı kıvam arttırıcı olarak kullanmak farklı teknik gerektiriyor ola bilir. O yüzden hazır paketteki dondurmalarda daha çok guar gum yazısını görürsünüz. Değişik adı sizi korkutmasın sonuçta o da doğal kaynaklardan elde edilen bir ürün. Beni asıl korkutan, glikoz şurubu, mısır şurubu, soya, süt tozu gibi içerikler. Bu ürünlerden uzak durmaya çalıştığım için evde dondurma yapmaya karar verdim. Tarifini sizinle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. 

Malzemeler: 
2 olgun orta boy muz
1 su bardağı (200 ml) badem sütü
2 yemek kaşığı bal 
2 yemek kaşığı eritilmiş hindistan cevizi yağı 
2 yemek kaşığı saf kakao tozu 
1/2 çay kaşığı saf salep 

süslemek için: 
3 yemek kaşığı kakao tozu 
3 yemek kaşığı eritilmiş kakao yağı 
1 yemek kaşığı bal 

Yapılışı: 
  1. Muz, bal, hindistan cevizi yağı, kakao tozunu blendere alıyoruz. 
  2. Badem sütünü küçük bir tencereye alıyoruz. üstüne salebi ekledikten sonra orta kısık ateşte kıvam alana kadar karıştırarak pişiriyoruz.
  3. Bir taşım kaynadıktan sonra ocaktan alıp karıştırarak oda sıcaklığına gelene kadar soğutuyoruz. 
  4. Blenderde bekleyen kalan malzemelere ekliyoruz ve 2-3 dakika karıştırıyoruz. Homojen bir kıvama geldikten sonra dondurma kalıplarına döküyoruz. 2-3 saat donduruyoruz. 
  5. Dondurmalarımızı süslemek için sosunu hazırlıyoruz. Bunun için kakao yağını eritiyoruz. Üzerine saf kakao tozu ve balı koyuyoruz ve karıştırıyoruz. 
  6. Donduktan sonra dondurmaları buzluktan çıkartıp her kalıbı ılık suya batırıp çıkararak kalıptan kolay çıkmasını sağlıyoruz. 
  7. Bir tepsinin üzerine dizip çikolata sosunu gezdiriyoruz ve file fındık ya da antep fıstığıyla süslüyoruz. Tekrar dondurucuya koyuyoruz. 

Afiyet olsun